Almanya’da Irkçılık ve Ayrımcılık Raporu: En Çok Siyahiler ve Müslümanlar Etkileniyor
Almanya’daki Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi’nin (DeZIM) hazırladığı rapor, ülkede çok sayıda insanın ayrımcılığa veya ırkçılığa maruz kaldığını ortaya koydu.
Kasım-Haziran 2022 döneminde 21 bin 418 kişinin görüşleri alınarak hazırlanan “Irkçılık ve belirtileri” başlıklı raporda, Almanya’da yaşayanların ırkçılık ve ayrımcılığa ilişkin deneyimleri araştırıldı.
“Almanya’da pek çok insan ayrımcılığa veya ırkçılığa maruz kalıyor.” Teriminin kullanıldığı raporda bu deneyimlerin türüne, sıklığına, özelliklerine ve sosyal konumuna göre farklılık gösterdiği belirtildi.
Rapora göre ülkede çoğunlukla siyahilere ve Müslümanlara ayrımcılık yapılıyor.
Araştırmaya katılan siyahi erkeklerin yüzde 54,8’i, Müslüman erkeklerin ise yüzde 41,2’si özel hayatlarında ayrımcılık ve ırkçılıkla karşılaştıklarını belirtirken, bu oran siyahi kadınlarda yüzde 38,1, Müslüman kadınlarda ise yüzde 29,7 oldu.
Devlet dairelerinde siyahi erkeklerin yüzde 43,5’i, siyahi kadınların yüzde 46’sı, Müslüman erkeklerin yüzde 51,3’ü ve Müslüman kadınların yüzde 46,2’si ayrımcılığa maruz kalırken, Asyalı erkeklerin yüzde 39,1’i, kadınların ise yüzde 38,3’ü devlet dairelerinde ayrımcılığa maruz kaldı.
Müslüman erkeklerin yüzde 54’ü, kadınların ise yüzde 61’i inançlarından dolayı ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtti.
Siyahi erkeklerin yüzde 68’i, kadınların ise yüzde 61’i ten rengi nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtti.
Irkçılık ve ayrımcılık sağlık alanında da görüldü
Müslüman kadınların yüzde 68’i ve siyah kadınların yüzde 67’si, doktorlar veya diğer sağlık uzmanları tarafından diğerlerinden “daha adaletsiz veya daha kötü” muameleye maruz kaldıklarını söylerken, Müslüman kadınların yüzde 35’i, siyah kadınların yüzde 39’u ve Asyalı kadınların yüzde 29’u . Bu durumu düzenli olarak yaşadıklarını belirtti.
Özellikle Türkiye ve Nijerya’da yaygın olan isimlere sahip olanlar, doktor ve psikolog randevularında ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve randevu taleplerine Alman isimlere göre daha az olumlu yanıt aldıklarını ifade etti.
Ayrımcılığın pek çok farklı alanda görüldüğünü belirten DeZIM yöneticilerinden Frank Kalter, bu raporda yükü sağlık alanına yüklediklerini belirterek, siyahi, Müslüman ya da Asyalı görünen bireylerin yardım almakta zorlandıklarını belirtti. doktorlarla randevular alınıyor ve şikayetleri daha az dinleniyor.
Kalter, araştırmada ayrımcılık ve ırkçılık deneyimlerinin kaygı ya da depresif belirtilerle de açıkça ilişkili olduğunu gördüklerini belirterek, “Son bir yılda tıbbi tedaviyi geciktirdiğini ya da kaçındığını söyleyen siyahilerin, Müslümanların ve Asyalıların oranı, Kötü muamele korkusu nüfusun geri kalanına göre iki kat daha fazla.” Daha fazlası olmalı.” dedi.
DeZIM’in diğer yöneticisi Naika Foroutan da siyahi erkeklerin yüzde 41’inin, Müslüman erkeklerin ise yüzde 39’unun polis tarafından ırk ayrımcılığına maruz kaldığını hatırlatarak, demokrasilerde yönetimde herkesin eşit muamele görmediği bir durumun olmaması gerektiğini vurguladı. ofisler ve kurumlar.